Şimdi sıkça sorulan sorulardan biriyle devam ediyorum. Bu kısa soru–cevap videolarını yapmamın nedeni şu: Sizleri sıkmadan, uzun uzun tıbbi terimlere boğmadan, aklınızdaki sorulara kısa ve net yanıtlar verebilmek. Çünkü bazen çok detay vermek, bilgilendirmekten çok daha fazla kafa karıştırabiliyor.
Bir hastamız şöyle yazmış:
“Midemde ülser vardı, tedavimi oldum, ilaçlarımı kullandım ve iyileştim. Kendimi gayet iyi hissediyorum. Ama doktor ‘kontrol endoskopisi yapalım’ dedi. Neden?”
Şimdi… Mide ve onikiparmak bağırsağındaki ülserlerin arasında önemli bir fark var. Onikiparmak bağırsağı ülserlerinde her zaman ‘mutlaka tekrar bakalım’ demeyiz. Ama mide ülserlerinde durum biraz farklı. Çünkü bazı mide kanserleri, önce ülser gibi başlayıp daha sonra kansere dönüşebiliyor. Özellikle yaygın, derin ülserleri olan hastalarda tedavi tamamlandıktan sonra o bölgenin tamamen iyileşip iyileşmediğini görmemiz şart.
Yani aslında endoskopiyi, “Bir şey var mı?” diye değil, “Her şey yolunda mı?” diye yapıyoruz. İçiniz rahat etsin diye.
En sık gördüğümüz ülser tipi, Helikobakter pylori dediğimiz bakterinin yaptığı ülserler. Bu bakteriyi antibiyotikle temizlediğimizde ülser çok hızlı toparlıyor. Genelde tekrarlamıyor da. Ama tedavinin işe yaradığını görmek için bakterinin tamamen temizlenip temizlenmediğini kontrol etmemiz gerekiyor.
Bir diğer grup ise ağrı kesici kullanımına bağlı ülserler. Özellikle sık ve yüksek doz ağrı kesici kullananlarda midede yaygın yaralar, iltihaplar ve bazen hücresel değişiklikler bile görülebiliyor. Böyle durumlarda önce ağrı kesiciyi kesiyoruz, sonra mideyi koruyan tedaviler veriyoruz. Kontrol endoskopisinde de gerçekten iyileştiğini görmek hem sizin hem bizim için çok önemli oluyor.
Bu noktada hastalara şunu da gösteriyoruz:
“Ağrı kesici kullanırken miden bu durumdaydı. Kullanmayı bırakınca bak nasıl düzelmiş.”
Bu görsel fark, hastanın da olayın ciddiyetini anlamasına çok yardımcı oluyor. Çünkü birçok kişi, her başı ağrıdığında direkt ağrı kesici içiyor. Oysa bazı hastaların altta yatan migreni oluyor; migreni kontrol eden tedaviler düzenli kullanılsa bu kadar ağrı kesiciye bile gerek kalmayacak.
Tekrarlayan ülserlerde yani ikinci, üçüncü endoskopide hâlâ iyileşmemiş bir yara görürsek, o bölgelerden daha fazla biyopsi alıyoruz. Çünkü gözden kaçmış bir kanseri erken evrede yakalarsak tedavi şansımız çok yüksek oluyor. Ama hastalık ilerlemişse hem tedavi süreci çok daha zorlaşıyor hem de hastayı ve yakınlarını daha ağır bir süreç bekliyor.
Kısacası:
Kontrol endoskopisini istememizin nedeni sizi korkutmak değil; aksine hem sizin hem bizim içimizin tamamen rahat olması için. Ülserin tam olarak geçtiğini görmek, ileride oluşabilecek ciddi bir durumu önlemenin en güvenli yolu.
Sabrınız için teşekkür ederim. Her zaman aklınıza takılan bir şey olursa sormaktan çekinmeyin.