Bugün size halk arasında “safra kaçağı” diye bilinen alkalen reflü gastritten, yani safranın mideye kaçmasıyla oluşan gastritten bahsetmek istiyorum. “Gastrit” dendiğinde aslında mide duvarının iltihabi bir tepki vermesinden söz ederiz. Bu iltihabın sebebi neyse, adını da ona göre alır; helikobaktere bağlıysa helikobakter gastriti olur, safra geri kaçıyorsa safra gastriti ya da alkalin reflü denir. Sebep değiştikçe hem ad hem tedavi değişir.
Hastalar “safra kaçağı” denince bazen korkuyor, sanki karaciğerden bir yerden bir şey sızıyormuş gibi düşünüyor. Aslında durum farklıdır, gelin mekanizmasını kısaca anlatayım.
Yediğimiz yiyecekler mideye gelir, burada bir süre sindirilir. Sonra ince bağırsağa geçerler. Bu aşamada safra kesesinde depolanan safra, pankreas kanalının da dahil olduğu bir sistemle 12 parmak bağırsağına dökülür. Safranın görevi özellikle yağların sindirilmesine yardımcı olmaktır.
Normalde safra karaciğerde üretilir, safra kesesinde birikir ve ihtiyaç oldukça —yani yemek yiyince— ince bağırsağa salınır. Fakat safra kesesinde hareket bozukluğu, iltihap, taş, çamur gibi sorunlar varsa safra doğru şekilde depolanamaz. Bu durumda da safra, aç olup olmamanız fark etmeksizin ince bağırsağa sürekli akar.
Bu da uzun açlık dönemlerinde bağırsakların süpürücü hareketleriyle birlikte safranın mideye doğru geri kaçmasına yol açar. Mideye kaçan safra da mide duvarını tahriş eder, iltihaplandırır ve gastrit oluşturur.
Hatta bu safra bazen mideyi de geçip yemek borusuna kadar çıkar. Böyle durumlarda klasik reflü tedavileri işe yaramaz. Çünkü sorun asit değil, safra reflüsüdür. Bu nedenle tedaviye rağmen şikayetler devam ediyorsa mutlaka endoskopiyle safra reflüsü ihtimali araştırılmalıdır.
Endoskopide normal midede pembe, kıvrımlı ama dengeli bir doku görürüz. Safra gastritinde ise mide duvarının sarımsı bir tabakayla kaplandığını, aralarda kızarık alanların belirdiğini görürüz. Hatta küçük kum tanesi gibi sarı birikintiler olur; bunlar safra asitleri birikerek duvarda hasar oluşturur.
Bu hastalarda mide koruyucu ilaçlar çoğu zaman tek başına yeterli olmaz. Sabah bulantıları, sarı-yeşil kusmalar ve geçmeyen mide ağrıları çok tipiktir. Bu nedenle bu tür şikayetlerde mutlaka safra kesesi de kontrol edilmelidir. Safra kesesiyle ilgili bir sorun varsa hem onu hem gastriti aynı anda tedavi etmek gerekir.
Safra gastritinde de diğer mide hastalıklarında olduğu gibi kısa ve uzun süreli tedaviler, diyet ve yaşam tarzı düzenlemeleri çok önemlidir. Ama unutulmaması gereken şey şu: Eğer altta yatan safra kesesi sorunu çözülmezse gastrit tekrar tekrar alevlenir ve hastanın şikayetleri bir türlü geçmez.
Bu yüzden uzun süredir geçmeyen mide şikayetleriniz varsa veya safra kesesiyle ilgili bir problemden şüpheleniyorsanız mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurun. Doğru tanı ve düzenli takip ile bu hastalık kontrol altına alınabilir.
İyi günler.